Denetimli serbestlik; hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitim evinde bulunan ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi ile cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmı için başvurulabilecek bir yoldur. Denetimli serbestlik işlemleri için hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet Başsavcılığının bulunduğu yer infaz hâkimliğine başvurulabilir.
Denetimli serbestlik uygulaması 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesinde düzenlenmiştir:
Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı
Madde 105/A – (Ek: 5/4/2012-6291/1 md.)
(1) (Değişik:14/4/2020-7242/46 md.) Hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitim evinde bulunan ve koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalan iyi hâlli hükümlülerin talebi hâlinde, cezalarının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak, hükmün infazına ilişkin işlemleri yapan Cumhuriyet başsavcılığının bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilebilir.
(2) (Değişik:14/4/2020-7242/46 md.) Açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartları oluşmasına karşın, iradesi dışındaki bir nedenle açık ceza infaz kurumuna ayrılamayan veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilen iyi hâlli hükümlüler, diğer şartları da taşımaları hâlinde, birinci fıkrada düzenlenen infaz usulünden yararlanabilirler.
(3) Yukarıdaki fıkralarda düzenlenen infaz usulünden;
a) Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan ve koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalan kadın hükümlüler,
b) Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen ve koşullu salıverilmesine üç yıl veya daha az süre kalan hükümlüler,
diğer şartları da taşımaları hâlinde yararlanabilirler. Ağır hastalık, engellilik veya kocama hâli, Adlî Tıp Kurumundan alınan veya Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adlî Tıp Kurumunca onaylanan bir raporla belgelendirilmelidir.
(4) (Değişik: 18/6/2014-6545/80 md.) Adli para cezasının ödenmemesi nedeniyle, cezası hapse çevrilen hükümlüler yukarıdaki fıkralardaki infaz usulünden yararlanamazlar.
(5) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlünün, koşullu salıverilme tarihine kadar;
a) Kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılması,
b) Bir konut veya bölgede denetim ve gözetim altında bulundurulması,
c) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemesi,
d) Belirlenen programlara katılması,
yükümlülüklerinden bir veya birden fazlasına tabi tutulmasına, denetimli serbestlik müdürlüğünce karar verilir. Hükümlünün risk ve ihtiyaçları dikkate alınarak yükümlülükleri değiştirilebilir. (Ek cümle: 28/3/2023-7445/25 md.) Türk Ceza Kanunu’nun 191 inci maddesinde yer alan kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak suçundan hükümlü olanlar ayrıca tedavi ve rehabilitasyon programlarına katılma yükümlülüğüne tabi tutulur.
(6) Hükümlünün;
a) Ceza infaz kurumundan ayrıldıktan sonra, talebinde belirttiği denetimli serbestlik müdürlüğüne beş gün içinde müracaat etmemesi,
b) Hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi,
c) Ceza infaz kurumuna geri dönmek istemesi,
hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine, denetimli serbestlik müdürlüğünün bulunduğu yer infaz hâkimi tarafından karar verilir.
(7) (Yeniden Düzenleme:14/4/2020-7242/46 md.) Hükümlü hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaya başlandıktan sonra işlediği iddia olunan ve cezasının alt sınırı bir yıl veya daha fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suçtan dolayı kamu davası açılmış olması hâlinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine infaz hâkimi tarafından, hükümlünün açık ceza infaz kurumuna gönderilmesine karar verilebilir. Kovuşturma sonucunda beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, davanın reddi veya düşme kararı verilmesi hâlinde, hükümlünün cezasının infazına denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak devam olunmasına infaz hâkimi tarafından karar verilir.
(8) Denetimli serbestlik müdürlüğüne müracaat etmesi gereken sürenin bitiminden itibaren iki gün geçmiş olmasına karşın müracaat etmeyenler ile (…) ceza infaz kurumuna iade kararı verilmesine rağmen iki gün içinde en yakın Cumhuriyet başsavcılığına teslim olmayan hükümlüler hakkında, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 292 nci ve 293 üncü maddelerinde yazılı hükümler uygulanır.
(9) Yükümlülüklerin gereklerine ve denetim planına uygun davranan hükümlünün koşullu salıverilmesi hakkında denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından hazırlanan gerekçeli rapor, 107’nci ve 108 inci maddeler uyarınca işlem yapılmak üzere ilgili mahkemeye gönderilir.
(10) Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezaların infazına ilişkin esas ve usuller yönetmelikle düzenlenir.
Denetimli Serbestlik Uygulamasının Şartları:
- Mahpusun talebi
- Açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitim evinde bulunmak
- Koşullu salıverilme süresine 1 yıl veya daha az süre kalmış olmak
- İyi halli olma
- İnfaz hakimliğinin kararı
30.03.2020 Tarihinden Önce İşlenen Suçlarda Denetimli Serbestlik, Koşullu Salıverilme ve İnfaz
7242 sayılı yasa ile değişik 5275 sayılı yasanın Geçici Madde 6’nın 1. fıkrası uyarınca; 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar açısından ayrı bir denetimli serbestlik ve infaz sisteminin uygulanması kanunlaştırılmıştır. Buna göre Geçici Madde 6 ile 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar bakımından şu düzenlemeler getirilmiştir:
- Denetimli serbestlik süresi 3 yıl olarak uygulanacaktır.
- Bazı süreli hapis cezalarına mahkûm olanlar cezalarının 1/2’sini infaz kurumunda çektikleri takdirde koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanacaktır.
7242 sayılı yasa ile değişik 5275 sayılı yasanın Geçici Madde 6’nın 2. fıkrasının a ve b bentleri uyarınca; suç tarihi 30/03/2020 olup yasada yazılı istisna suçlardan olmadığı takdirde (0-6) yaş arası çocuğu bulunan kadın hükümlüler ile yetmiş yaşını bitirmiş hükümlüler için koşullu salıverilme süresine 4 YIL KALA, yaşadığı ağır hastalık, engellilik veya kocama gibi sebeplerden ötürü 65 yaşını bitirmiş hükümlüler açısından ise ceza infaz kurumunda geçirmeleri gereken süreler, AZAMİ SÜRE SINIRINA BAKILMAKSIZIN denetimli serbestlikten faydalanabilecekleri düzenlenmiştir.
Yukarıdaki düzenleme 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlar açısından uygulanacaktır. 30.03.2020 tarihinden sonra işlenen suçlarda yukarıda açıkladığımız düzenleme değil, 5275 sayılı 105/A maddesinde yer alan infaz düzenlemesi geçerli olacaktır. Yani istisna suçlar ve mükerrirler haricinde 1 yıl denetimli serbestlik uygulanacaktır. Hemen belirtmek gerekir ki, suçun 30.03.2020 tarihinden önce işlenmiş olması yeterlidir, mahkûmiyet daha sonraki bir tarihte gerçekleşse bile, hükümlü Geçici Madde 6’daki denetimli serbestlik ve koşullu salıverilme hükümlerinden yararlanabilecektir.
Örneğin, yeni infaz düzenlemesiyle 6 yıl veya altında hapis cezası alan bir hükümlü doğrudan tahliye olma hakkı kazanacaktır.
Ayrıca hükümlülerden;
- 7 yıl hapis cezası alanlar 6 ay,
- 8 yıl hapis cezası alanlar 1 yıl,
- 9 yıl hapis cezası alanlar 1 yıl 6 ay,
- 10 yıl hapis cezası alanlar 2 yıl,
- 15 yıl hapis cezası alanlar 4 yıl 6 ay cezaevinde kaldıkları takdirde tahliye olma hakkı kazanırlar.
Aşağıdaki suçları işleyen hükümlüler 30.03.2020 tarihinden önce işlenen suçlara ilişkin 5275 sayılı Kanunun Geçici Madde 6 ile getirilen “1/2 infaz oranı” ve “3 yıl denetimli serbestlik” hükümlerinden yararlanamaz. (Özellikle hatırlatalım ki, aşağıdaki suçlara ayrıca kalıcı bir şekilde 1/2, 2/3 veya 3/4 infaz oranları getirilmiştir. Bkz: Koşullu salıverilme):
- Kasten öldürme suçu (madde 81, 82, 83),
- Altsoya, üstsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu,
- Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçu (madde 87, ikinci fıkra, dördüncü bent),
- İşkence suçu (m.94, 95),
- Eziyet suçu (m.96),
- Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar (madde 102, 103, 104, 105),
- Özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar: Haberleşmenin gizliliğini ihlal, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması, özel hayatın gizliliğini ihlal, kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme ve yayma, verileri yok etmeme (madde 132,133,134,135,136,137,138),
- Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal veya ticareti (madde 188),
- Devletin güvenliğine karşı suçlar (örgüt üyeliği suçu dahil),
- Anayasal düzene karşı suçlar,
- Milli savunmaya karşı suçlar,
- Devlet sırlarına karşı suçlar,
- 3713 sayılı TMK (Terörle Mücadele Kanunu) kapsamına giren suçlar, örneğin örgüt propagandası suçu,
- Koşullu salıverilme hakkı geri alınan hükümlüler (infazı yananlar) aynı hüküm nedeniyle.
30/3/2020 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından, tabi olduğu infaz rejimine göre belirlenen koşullu salıverilme süresinin hesaplanmasında, hükümlünün onbeş yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir gün, üç gün; onsekiz yaşını dolduruncaya kadar ceza infaz kurumunda geçirdiği bir gün, iki gün olarak dikkate alınır. (5275 sayılı Kanun Geçici m.6/4).
7242 sayılı yasa ile 5275 sayılı yasaya eklenen Geçici Madde 9’un 1. fıkrası uyarınca; 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde ve 220 nci maddesinde düzenlenen suçlardan, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlardan ve 3713 sayılı Kanun kapsamına giren suçlardan hükümlü ve tutuklu olanlar ile Kanunun 9 uncu maddesinin üçüncü fıkrası kapsamında kalan hükümlü ve tutuklular hakkında verilenler hariç olmak üzere; 30.03.2020 tarihinden önce olmak ve infaz edilmek şartıyla 5275 sayılı kanunun 48. Maddesindeki süre ve karar şartı aranmaksızın idare ve gözlem kurulu tarafından verilecek iyi hal kararı ile kaldırılır.
Aynı Hükümlünün Suçlarından Biri Yasa Kapsamında, Diğeri Değilse Uygulama Nasıl Olacaktır? Uygulamada en sık karşılaşılan sorun, hükümlünün işlediği suçlardan birinin Geçici Madde 6 kapsamında kalması, diğer suçun kapsamı dışında kalmasıdır. Bu durumda, Geçici Madde 6 kapsamında kalan suç vasfında 1/2 infaz indirimi yapılır, kapsama girmeyen diğer suç için tabi olduğu infaz oranıyla indirim yapılarak koşullu salıverilme süresi hesaplanır. Böylece şartlı tahliye süresi bulunduktan sonra denetimli serbestlik süresi 1 yıl olarak (İnfaz Kanunu m.105/A) uygulanır. İnfaz hukuku uygulamasında, cezai içtima hükümlünün aleyhine sonuç doğurduğundan işlediği suçlardan biri yasanın kapsamı dışında kalan hükümlü, 5275 sayılı Geçici Madde 6 ile getirilen 3 yıllık denetimli serbestlik süresinden yararlanamaz.
Adli Para Cezası Alanların Durumu: Adli para cezasına mahkûm olanlar, her halükarda adli para cezasını ödemek zorundadırlar, hiçbir şekilde Geçici Madde 6’da düzenlenen koşullu salıverilme ve denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanamazlar (Ceza infaz Kanunu md.105/A-4 ve md.106/9). Adli para cezası mahkumiyeti ister doğrudan verilmiş olsun, ister hapis cezasıyla birlikte verilsin veya isterse hapis cezasından çevrilmiş olsun yeni düzenlemeden yararlanamaz. Aynı hükümde hem adli para cezası hem de hapis cezası varsa, adli para cezası ödenmelidir. Hapis cezası için 5275 sayılı Geçici Madde 6 düzenlemesinden faydalanılmalıdır.
Suçta Tekerrür Halinde Uygulama: Mükerrirlere özgü infaz rejimi uygulanan hükümlüler, 5275 sayılı Kanun Geçici Madde 6 kapsamında getirilen cezanın 1/2 infazına ilişkin infaz rejiminden yararlanamazlar, tekerrür halinde infaz oranı 2/3’tür. Ancak, suçta tekerrür hükümleri uygulanan hükümlüler, aynı yasa kapsamında yer alan 3 yıllık denetimli serbestlik tedbiri uygulamasından yararlanabilirler. İkinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması durumunda, hükümlü koşullu salıverilmez ve açık cezaevine ayrılamaz. Bu nedenle, ikinci defa tekerrür hükümlerinin uygulanması halinde denetimli serbestlikten de yararlanılamaz.
Suça Teşebbüs, Azmettirme, Yardım Etme ve Haksız Tahrik: Teşebbüs ve suça iştirak halleri için 5275 sayılı Kanun Geçici Madde 6’da özel bir düzenleme yoktur. Kanunda yer alan “düzenlemeden yararlanamayacak suçlara” teşebbüs etme, azmettirme veya yardım etme hallerinde kanunda düzenlenen şartlı tahliye veya denetimli serbestlik uygulamasından yararlanılamaz. Yani, kapsam dışı bırakılan suçlara iştirak edenler veya teşebbüs edenler, suç vasfının kanundaki düzenlemesine tabidir. Aynı şekilde bir suçu haksız tahrik altında işleyenler de o suçun tabi olduğu denetimli serbestlik ve infaz rejimine tabidir.
Taksirli Suç ve Olası Kast Halleri: Taksirli suçlar (bilinçli taksir dahil), 5275 sayılı Kanun Geçici Madde 6’da yer alan her türlü hak ve düzenlemeden yararlanabilir. Örneğin, taksirle öldürme suçu işleyenler (örn, trafik kazası ile ölüm) düzenlemeden yararlanabilir. Olası kast açısından özel bir düzenleme yoktur. İşlenen suç, TCK’da hangi maddeyi ihlal ediyorsa Geçici Madde 6’dan yararlanıp yararlanamayacağı bu maddeye göre belirlenir. Örneğin, olası kast ile kasten öldürmeye teşebbüs suçu işlenmiş olması halinde Geçici Madde 6 düzenlemesinden yararlanılamaz. Ancak, TCK md. 86/1 kapsamında olası kast ile kasten yaralama suçu işlendiğinde hükümlünün Geçici Madde 6 düzenlemesinden yararlanma hakkı var.
Yakalamalı Hükümlülerin Durumu: 30.03.2020 tarihinden önce suç işleyip de ceza mahkumiyeti olan ve infaz savcılığı tarafından gönderilen davetiye uymayarak teslim olmayan veya haklarında doğrudan yakalama kararı çıkartılan hükümlüler, cezasını çekmek üzere ne zaman teslim olurlarsa olsunlar 5275 sayılı Kanun Geçici Madde 6’da düzenlenen infaz indirimi ve denetimli serbestlik yasası uygulamasından yararlanırlar.
Tutuklu/Tutuksuz Yargılaması Devam Eden Sanıkların Durumu: Yargılaması devam eden sanıklar, suçun 30.03.2020 tarihinden önce işlenmiş olması kaydıyla ve hükmün kesinleşmesiyle 5275 sayılı Kanun Geçici 6. maddesi düzenlemesinden yararlanırlar. Yargılamanın aşaması ne olursa olsun, ceza mahkumiyeti ne zaman kesinleşirse kesinleşsin Geçici 6. maddede yer alan infaz indirimi ve denetimli serbestlik tedbiri hükmün kesinleşmesiyle uygulanır. Tutuklu yargılanan sanıkların tutukluluk koşulları değerlendirilirken 5275 sayılı Kanun Geçici 6. maddesindeki infaz indirimi ve denetimli serbestlik süresi mutlaka dikkate alınacaktır. Suç vasfı, 5275 sayılı Kanun Geçici 6. maddesi kapsamında kalan tutuklular daha erken tahliye edilecektir.
Halihazırda Denetimli Serbestlikte Olanların Durumu: Halihazırda denetimli serbestlik tedbiri uygulanan hükümlülerin müddetnamesi yeniden tanzim edilmelidir. 5275 sayılı Kanun Geçici 6. maddesi kapsamında kalan bir suçtan denetimli serbestlikte olan hükümlü, 1/2 infaz indiriminden faydalanacakları için denetimli serbestlik süresi de kısalacaktır.
Halihazırda Denetimli Serbestlik Yükümlülüklerini İhlal Edenlerin Durumu: Denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak belirlenen yükümlülüklere aykırı hareket edenler (imza ihlali, seminer ihlali, elektronik kelepçenin çıkarılması, belli saatlerde belirlenen yerde olunmaması vs.) 5275 sayılı Kanun Geçici 6. maddesi yer alan 1/2 infaz oranı indiriminden yararlanabilir, ancak 3 yıllık denetimli serbestlik süresinden yararlanamazlar.
Denetimli Serbestlik Altındayken Suç İşleyenlerin Durumu: Denetimli serbestlik yükümlülüklerine uygun hareket etmesine rağmen suç işledikleri gerekçesiyle yargılananlar, suçsuzluk karinesinden yararlandıkları için mahkûmiyet kesinleşinceye kadar denetimli serbestlikten yararlanırlar. Mahkûmiyet kesinleştiğinde, hükümlünün cezaevine alınarak cezaların toplanmasını gerektiren ayrı bir infaz süreci işleyecektir. Ayrıca, hükümlü suç nedeniyle tutuklanmışsa, tutuklulukta kaldığı süre koşullu salıverilme süresine eklenerek yeniden denetimli serbestlik süresi hesaplanır. Hükümlünün sonraki suç nedeniyle tutuklulukta kaldığı süreyi mahkumiyetinden mahsup hakkı da olduğundan, bu hakkını kullanan hükümlü açısından mahsup dikkate alınarak hesap yapmak gerekecektir.
Yurtdışında Yaşayanların Durumu: Yurtdışında yaşayanlar, 5275 sayılı Kanun Geçici 6. maddesi kapsamında denetimli serbestlik uygulamasından yararlanmak istiyorsa, denetimli serbestlik süresi boyunca Türkiye’de belirlenen yükümlülüklere uygun hareket etmek zorundadır. Konsoloslukta imza veya benzeri bir uygulama mevcut değildir. Denetimli serbestlik yasası, sadece Türkiye sınırları içerisinde uygulanabilen bir sistemdir.
5275 s. Kanun Geçici 6. Madde Tahliye Hesaplama Metodu: Birden fazla hapis cezası varsa tüm cezalar toplanmalıdır. Toplam cezanın 1/2’si bulunmalı, hesaplanan bu cezadan 3 yıl denetimli serbestlik tedbiri düşüldüğünde kalan süre mahkûmun denetimli serbestlik altında şartlı tahliye olabilmesi için cezaevinde kalması gereken süredir. Örneğin, 10 yıl hapis cezası alan bir hükümlünün koşullu salıverilme/şartlı tahliyesi şöyle hesaplanır: 10 yıl hapis cezasının 1/2’si 5 yıldır. 5 yıl hapis cezasından 3 yıllık denetimli serbestlik süresi düşülür, böylece bu mahkûmun 2 yıl cezaevinde kalması gerektiği ortaya çıkmış olur.
671 Sayılı KHK ve 7242 Sayılı Kanun’un Beraber Uygulanması: 01.07.2016 tarihinden önce işlenen bazı suçlara (TCK 83. 87-1/d, 94, 95, 96 ve Devlet İstihbarat Teşkilatı Kanunu kapsamına giren suçlar )1/2 infaz indirimi ve 2 yıl denetimli serbestlik uygulaması getiren 671 sayılı KHK ile 30.03.2020 tarihinden önce işlenen bazı suçlara 1/2 infaz indirimi ve 3 yıl denetimli serbestlik getiren 7242 sayılı Kanun hükümleri aynı anda uygulanamaz. Hükümlünün lehine olan yasa, sadece 1 kez uygulanır. 671 sayılı KHK’den yararlananlar açısından 7242 sayılı yasaya göre yeni hesaplama yapılır ve lehe olan uygulanır.
30.03.2020 Tarihinden Sonra Denetimli Serbestlik Süresi (5275 s.k. m.105/A)
Denetimli serbestlik, 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesi ile yeniden düzenlenmiştir. Hükümlü olan kişi henüz cezaevine girmemişse, ceza miktarı ne olursa olsun denetimli serbestlik yasasından yararlanması mümkün değildir. Cezası ne olursa olsun her hükümlü, “iyi halli” olup olmadığının tespiti amacıyla cezaevine girmek zorundadır. Hükümlü, kapalı cezaevine girip açık cezaevine geçtikten sonra cezaevi idaresi tarafından hükümlünün “iyi halli” olduğuna dair bir değerlendirme raporu hazırlanır ve hükümlü denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak tahliye edilir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 105/A maddesine göre, hükümlülerin dış dünyaya uyumlarını sağlamak, aileleriyle bağlarını sürdürmelerini ve güçlendirmelerini temin etmek amacıyla, açık ceza infaz kurumunda veya çocuk eğitimevinde bulunan ve koşullu salıverilmesine 1 yıl kala denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak tahliye edilebilirler.
Yukarıdaki fıkralarda düzenlenen infaz usulünden;
a) Sıfır-altı yaş grubunda çocuğu bulunan ve koşullu salıverilmesine iki yıl veya daha az süre kalan kadın hükümlüler,
b) Maruz kaldıkları ağır bir hastalık, engellilik veya kocama nedeniyle hayatlarını yalnız idame ettiremeyen ve koşullu salıverilmesine üç yıl veya daha az süre kalan hükümlüler, diğer şartları da taşımaları hâlinde yararlanabilirler.
Ağır hastalık, engellilik veya kocama hâli, Adlî Tıp Kurumundan alınan veya Adalet Bakanlığınca belirlenen tam teşekküllü hastanelerin sağlık kurullarınca düzenlenip Adlî Tıp Kurumunca onaylanan bir raporla belgelendirilmelidir.
Denetimli Serbestlik Şartları
Denetimli serbestlik yasası, cezaevinde bulunan her hükümlünün doğrudan yararlanabileceği bir yasa değildir. Denetimli serbestlik uygulama koşulları suçun niteliğine (açık cezaevine geçiş açısından), cezanın miktarına ve hükümlünün kişiliğine göre farklılık gösterir. Hükümlünün mahkum olduğu ceza kararı sayısının birden fazla olması nedeniyle karmaşık bir infaz uygulaması meydana gelebilir. Bu durumda, hükümlünün hukuki statüsünün mutlaka bir ceza avukatı ile mütalaa edilmesi gerekir.
Hükümlünün denetimli serbestlik uygulamasından yararlanabilmesi için bazı şartları yerine getirmesi gerekir. Bu şartlar;
Denetimli Serbestlik Yasasından Yararlanmak İsteyen Hükümlünün Açık Cezaevine Geçmesi Şartı
Hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinden yararlanabilmesi için açık cezaevine geçmiş olması veya bu hakkı kazanmasına rağmen iradesi dışında (örn, yer yokuluğu gibi) kapalı cezaevine geçememiş olması gerekir. Yargıtay 8. Ceza Dairesi’nin 11/07/2013 tarih, 2013/10718 E. Ve 2013/20670 K. Sayılı kararı ile 5275 sayılı kanunun 105/A-2 maddesinde de belirtildiği gibi; hükümlünün açık ceza infaz kurumuna ayrılmayı hak etmesine rağmen kendi iradesi dışında bir sebepten dolayı açık ceza infaz kurumuna gönderilememesi gerekmektedir. Özetle, hükümlünün açık cezaevine geçiş hakkı elde etmiş olması yeterlidir.
Açık Cezaevine Ayrılma Şartları, en son 22/2/2017 tarihli ve 29987 sayısı ile yapılan bir yönetmelik değişikliğiyle yeniden düzenlenmiştir. Yeni yönetmeliğe göre toplam 10 yıla kazar olan cezasının 1 ayını, 10 yıl veya 10 yıldan fazla cezasının ise 1/10’unu kapalı cezaevinde geçiren ve koşullu salıverilmesine belli bir süre kalan kişi açık cezaevine ayrılma hakkı kazanmaktadır. Açık cezaevine ayrılma koşulları daha kolay hale getirildiğinden denetimli serbestlik yasasından yararlanmak da kolaylaşmıştır. Yeni yönetmelik ile bazı suçlar için açık cezaevine geçme koşulları diğer suçlardan daha zordur. Her hükümlünün öznel durumunun değerlendirilmesi için bir avukattan hukuki yardım alınız.
Hükümlünün İyi Halli Olması Şartı
Hükümlünün denetimli serbestlik yasasından yararlanabilmesi için “iyi halli” olması gerekir. Hükümlünün iyi halli olup olmadığı, cezaevi idaresi tarafından hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak karar verilir. Hükümlünün hazırlanan bu rapora karşı ceza infaz hakimliğine itiraz hakkı vardır.
Hükümlünün Denetimli Serbestlik Yasasından Yararlanma Talepli Dilekçe Vermesi
Denetimli serbestlik tedbiri ancak hükümlünün talebi halinde uygulanabilir. Denetimli serbestlik yasası, kendiliğinden uygulanabilen bir yasa değildir. Hükümlü cezaevindeyken denetimli serbestlik yasasından yararlanmak istediğini beyan ederek talepte bulunursa gerekli işlemler başlar. Hükümlü, denetimli serbestlikten yararlanma talebini bir Denetimli Serbestlikten Yararlanma Dilekçesi ile İnfaz Hakimliği’ne bildirdiğinde, İnfaz Hakimliği bu taleple ilgili en kısa sürede karar vermek zorundadır.
Hükümlü denetimli serbestlik yasası gereği serbest bırakıldıktan sonra deyim yerindeyse toplum içinde gözlenmeye başlanır. Hükümlü, kendisi için belirlenen tedbirlere uymak zorundadır. Örneğin, kamuya yararlı bir işte çalışmasına karar verilmişse bu yükümlülüğü ihlal edemez. Bir bölgede veya konutta denetim altında olması kararlaştırılmışsa o bölge veya konuttan ayrılamaz.
Çocuk Hükümlülerde Denetimli Serbestlik Yasası Nasıl Uygulanır?
Çocuk eğitim evinde bulunan hükümlüler de yasada belirtilen sair koşulların oluşması halinde, denetimli serbestlik tedbirinden faydalanabileceklerdir. Genel kural olarak çocuk kapalı ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler denetimli serbestlik tedbirinden faydalanamayacaklardır.
Denetimli Serbestliğe Uymama
Hükümlü denetimli serbestlik yasası ile getirilen kurallara uyacağını taahhüt ettiği için tahliye edilmektedir. Denetimli serbestliğe uymama halinde kişinin yararlandığı infaz şekli ortadan kalkar. Denetimli serbestlik uygulamasının ihlali halinde hükümle tekrar cezaevine alınır. Denetimli serbestlik, birçok farklı şekilde ihlal edilebilir. Aşağıdaki şartlara uymayan hükümlünün denetimli serbestlik yasasını ihlal ettiği kabul edilmektedir:
Tahliye Olduktan 5 Gün İçinde Başvurma Şartının İhlali
Hükümlü tahliye olduktan sonra beş gün içinde Denetimli Serbestlik Müdürlüğü’ne başvurarak hakkındaki tedbire uygun programa katılmaya başlamalıdır. Bu kurala uymadığı taktirde denetimli serbestlik yasasını ihlal etmiş sayılır. Hükümlü, 5 günlük sürenin bitiminden itibaren 2 gün içinde müracaat etmezse hakkında TCK md. 292’de düzenlenen “Hükümlü ve Tutuklunun Kaçması” gereği soruşturma başlatılır. Aynı durum, kapalı cezaevine iade kararı verilip de 2 gün içinde en yakın Cumhuriyet Başsavcılığına müracaat etmeyen hükümlüler için de geçerlidir.
Denetimli serbestlik yasası ihlal edildiğinde hükümlü yararlandığı şartlı tahliye hakkını kaybederek tekrar cezaevine alınır.
Hükümlünün Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Programına Uymamada Israr Etmesi
Hükümlü denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından belirlenen programa devam etmek zorundadır. Hükümlünün müdürlüğün belirlediği “programa riayet etmemede ısrar etmesi” halinde denetimli serbestlik yasası ihlal edilmiş sayılır. Uygulamada belirlenen programa iki kez riayet edilmemesi “programa uymamada ısrar” olarak kabul ediliyor. Nitekim Yargıtay, bir kez imza atmayan bir kez de görüşmeye gitmeyen kişinin denetimli serbestlik yasasını ihlal ettiğini kabul etmiştir (Yargıtay 4. Ceza Dairesi – 2015/1863 karar).
Hükümlünün Denetimli Serbestlik Yasasından Yararlanma Talebinden Vazgeçmesi
Hükümlü, denetimli serbestlik yasasından faydalanarak tahliye olduktan sonra kendiliğinden de bu hakkından feragat edebilir. Hükümlü açısından denetimli serbestlik tedbirleri daha ağır gelebilir, özel bir gerekçe göstermeden talepte bulunursa denetimli serbestlik kanunu nedeniyle yapılan uygulamaya son verilerek cezası cezaevinde infaz edilmeye devam edilir.
Denetimli serbestlik ve Adli Para Cezası
Adli para cezası ödenmezse hükümlü önce kamuya yararlı bir işte çalışmaya davet edilir, kamuya yararlı işte çalışma şartı da hükümlü tarafından yerine getirilmezse adli para cezası hapis cezasına çevrilir. Adli para cezası ödenmediği için hapis cezasına çevrilirse hükümlü hakkında denetimli serbestlik kanunu hükümleri uygulanamaz. Denetimli serbestlik, yalnızca mahkeme tarafından verilen doğrudan hapis cezaları için uygulanabilecek bir kurumdur. Bu nedenle, adli para cezaları için bir koşullu salıverilme biçimi olan denetimli serbestlik uygulanamaz.
Denetimli Serbestlik Yasası’nın İhlali ve Sonuçları
Denetimli serbestliğe uymama, hükümlünün daha ağır sonuçlarla karşılaşmasına neden olabilir. Prensip olarak denetimli serbestlik yasasını ihlal eden hükümlü, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının infaz edilmesi için tekrar cezaevine alınır. Ancak dışarda denetimli serbestlik hizmetleri kanunu uygulamasından yararlanarak geçirdiği süreler cezasından indirilir. Yani denetimli serbestlik dosyası kapatılana kadar kişinin dışarda geçirdiği süreler aynen cezaevinde geçirilmiş gibi kabul edilir.
Denetimli serbestlik uygulamasında hükümlüler en çok imza ihlali yapmaktadır. İmzaya gitmemek de önemli bir denetimli serbestlik kuralının ihlalidir. Üst üste iki kez imza ihlali yapanların denetimli serbestlik kararı geri alınır.
Diğer yükümlülüklerinin yanı sıra hükümlünün tahliye olduktan sonra denetimli serbestlik müdürlüğüne 5 gün içinde müracaat zorunluluğu vardır.
Denetimli Serbestlik hükümlerinin nasıl uygulanacağı Denetimli Serbestlik Yönetmeliği ile düzenlenmiştir.
NOT: Bu bilgi notu 17.12.2023 tarihinde güncellenmiştir.